Geleneksel kapitalizm, sadece hissedarların karını maksimize etmeyi amaçlayan bir işletme modelini temsil ediyordu. Şimdi ise bu model outlet reyonuna devredildi. Yerine ise yeni sezon paydaş kapitalizmi geldi. Bugün bu konuyu konuşalım istedik.
Örnek olaya dayalı öğrenme, bireylere bir konsepti veya beceriyi öğretmek için gerçek hayattan veya kurgusal durumlardan örnekler kullanarak öğrenmeyi teşvik eden bir öğretim yöntemidir. Gerçek yaşamda karşılaşılan sorunlara odaklanarak öğrenme sürecinde çözüm yolları üretilmesini sağlar. Bu yöntem, öğrencilerin eleştirel düşünme, problem çözme ve karar verme becerilerini geliştirmeyi amaçlar.
Kişilik testleri, bireylerin davranışları, düşünce tarzları ve duygusal özellikleri hakkında bilgi sağlayan araçlardır. İş dünyasında, bu testler genellikle işe alım sürecinden eğitim ve gelişim programlarına kadar bir dizi farklı alanlarda kullanılıyor. Belirli bir pozisyona en uygun adayları seçmek, iş performansını öngörmek veya takım uyumunu değerlendirmek, özellikle yönetici veya lider pozisyonları için, kişinin potansiyelini değerlendirmek ve liderlik becerilerini geliştirmek en sık kullanımlarını gördüğümüz alanlar. Ancak, kişilik testlerinin kullanımıyla ilgili bazı eleştiriler ve etik endişeler de bulunmaktadır. Bu nedenle, kurumlar kişilik testlerini kullanmadan önce dikkatlice planlama yapmalı, testlerin geçerliliği ve güvenilirliği konusunda dikkatli olmalı ve adayların gizliliğini korumak için uygun önlemleri almalı. Bu yazıda bizler kurumsal alanda en fazla kullanılan ve güvenilirlik konusunda tam not almış MBTI kişilik testini ve kullanım alanlarını aktarmak istedik. Ayrıca bu test ile ilgili psikologların karşı çıktığı noktaları da ele alalım ne dersiniz. Birlikte değerlendirelim.
Eğitim dünyası, geleneksel öğretim metotlarını terk ederek yenilikçi yaklaşımlara yöneliyor. Bu kapsamda, son yıllarda önemli bir dönüşüm yaşayan öğretim metotlarından biri de "Ters Yüz Öğrenme"dir. (FLM- flipped learning model) Bu model, grup öğrenmesi yerine bireysel öğrenmeyi vurgulayan, katılacakları eğitimin mesajını vererek katılımcının kendini hazırlamasını sağlayan, katılımcı merkezli bir yaklaşım sunarak, öğrenme sürecini özelleştirmeyi ve zenginleştirmeyi hedefler.
Geleneksel kurumsal eğitimlere alternatif arayışlar artarken, kart ve kutu oyunları eğitimde önemli bir yer edinmeye başladı. Kutu oyunları, genellikle kartlar, taşlar, zarlar ve diğer oyun öğelerini içeren fiziksel oyunlar olarak tanımlanıyor. Bu oyunlar, sadece eğlence amaçlı değil, aynı zamanda öğrenme süreçlerini desteklemek, takım çalışması becerilerini güçlendirmek ve katılımcıları yaratıcı düşünceye teşvik etmek amacıyla da kullanılıyor.
İnsan kaynakları birimleri olarak insan kayağını geliştirmek için en önemli donemiz performans değerlendirme sonuçları. Doğru bir ölçümleme metodu ile performans değerlendirmelerine güvenebilirsek çalışanların potansiyellerini tam anlamıyla geliştirmelerine ve olası uyumsuzlukları en erken aşamada tespit etmelerine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Ancak, performans yönetimi, genellikle soyut kavramları içeren bir süreç. Değerlendirici oldukça kritik. Sübjektif yargıların veya bilinmezliklerin performans değerlendirme sürecine yansıması da sık rastladığımız bir durum. Çünkü her birey, performans metriklerini farklı şekillerde yorumlayabilir. Bu çeşitlilik göz önüne alındığında, organizasyonların sağlam bir plana sahip olmaları ve bu soyut faktörleri ölçmek için dikkatlice tasarlanmış yöntemler benimsemeleri gerektiği açıktır.
Kişiselleştirilmiş öğrenme, öğrenmeyi her katılımcının güçlü yönlerine, ihtiyaçlarına, becerilerine ve ilgi alanlarına göre özelleştirmeyi amaçlayan bir eğitim yaklaşımı. Bu model, öğrenme materyallerinin, yöntemlerinin ve içeriğinin bireyin özelliklerine uygun olarak düzenlenmesini içerir. Kişiselleştirilmiş öğrenme, her bireyin öğrenme sürecini kendi hızında ve ihtiyaçlarına uygun şekilde yönetmesini amaçlar.
Kişiselleştirilmiş öğrenme, öğrenmeyi her katılımcının güçlü yönlerine, ihtiyaçlarına, becerilerine ve ilgi alanlarına göre özelleştirmeyi amaçlayan bir eğitim yaklaşımı. Bu model, öğrenme materyallerinin, yöntemlerinin ve içeriğinin bireyin özelliklerine uygun olarak düzenlenmesini içerir. Kişiselleştirilmiş öğrenme, her bireyin öğrenme sürecini kendi hızında ve ihtiyaçlarına uygun şekilde yönetmesini amaçlar.
Masallar, birçok kültürde ve dönemde ortaya çıkmış olan geleneksel öykülerdir. Küçüklüğümüzden beri birçok masal dinledik. Üzerine düşündük. Bazıları bizde derin izler bıraktı. Hiç düşündünüz mü, masallar yıllarca neden anlatıldı? Aslında masallar, bir dizi amaç doğrultusunda yazıldı ve anlatıldı. Genellikle ahlaki, etik, toplumsal değerleri ve yaşam derslerini içerir. Bizlere temel değerleri öğretmek ve onları güçlendirmek için kullanıldılar.